13 Eylül 2013 Cuma

Chicago Vampirleri Serisi : Chloe Neill

                                    TANITIM

Beni öldürdüler. Beni iyileştirdiler. Beni dönüştürdüler.

Doğru tabii, bir yüksek lisans öğrencisinin hayatı tam anlamıyla göz kamaştırıcı olamazdı ama sonuçta o benim hayatımdı işte. Ve Chicago vampirleri dünyaya varlıklarını açıklayana, ardından serseri bir vampir bana saldırana kadar gayet de iyi gidiyordu. Ama o serseri, kanımdan sadece bir yudum almıştı ki başka bir kan emici geldi ve onu korkutup kaçırdı. Ve bu yeni gelen, hayatımı kurtarmanın en iyi yolunun, beni yaşayan bir ölüye çevirmek olduğuna karar verdi. 

Sonradan öğrendim ki, beni kurtaran kişi Cadogan Evindeki vampirlerin lideriymiş. Artık tez araştırmamı, Kenwoodda bulunan ve Ethan Sullivanın boyunduruğu altındaki vampirlerle dolu bir malikâneye nasıl ayak uydurulacağı üzerine yapıyordum. Tabii ki uzun boylu, yeşil gözlü, dört yüz yaşında bir vampir olarak yüzyılların kazandırdığı cazibeye de sahipti Sullivan ama ne yazık ki benim sadakatimi ve hizmetimi de bekliyordu. Gerçek buydu...


Fakat gelişmekte olan güçlerim (birdenbire bazı silahlara şaşırtıcı derecede yatkınlığım olduğunu öğrenmem), rahatsız edici bir güneş ışığı alerjisi ve Ethanın tutumu endişelerim arasında son sıradalardı. Biri hâlâ beni öldürmek istiyordu. Bu beni ısıran Serseri vampir mi yoksa rakip evlerden bir vampir miydi? Ya da meşale taşıyanlar vampir çetesinden biri miydi? 

Chicagonun gece hayatına kabul edilmem bir savaşın belki de ilk kıvılcımı olacaktı. Ve birilerinin kanı dökülecekti.

                                    TANITIM

Vampirler Şikagoda Buna benzer manşetlerin, Rüzgârlı Şehrin bütün iyi vatandaşlarını, biz kan emici yaratıklara karşı silahlarına sarılmaları konusunda kışkırtacağını düşünebilirsiniz. Fakat bunun aksine bizim, yaklaşık on aydır Hollywood sosyetesine yakışır bir şöhretimiz var- her ne kadar, gerektiğinde eline bıçağı almış, gözü kara bir katil kadar tehlikeli olabilen paparazilerden kaçmaya çalışsak da. Sakın yanlış anlamayın. Şehirdekilerin, zombilerle dip dibe yaşamaya can attıkları söylenemez, ama yine de kalelerimize hücum etmediler… En azından şimdilik. Fakat bu durum Partileri öğrendikleri an değişecek, yani vampirlerin insanları bir koyun sürüsü gibi bir araya toplayıp onların kanını emdikleri şu toplu ziyafetleri. Aslında daha medeni vampirlerin çoğu partilere karşı çıkıyor ama tabii bu durum, üst düzey ailesinin gözüne girmeye çalışan, çaylak bir gazeteci için pek de bir şey ifade etmiyor. İşte bu yüzden, yüzlerce yıldır hayatta olmasına rağmen yine de harika görünen Liderim EthanSullivan benden, yüksek sosyetenin mensubu ailemle yeniden bağlantıya geçip insanlarla vampirler arasında bir arabulucu olmamı istiyor ve tabii, medyanın tabiatımızın en berbat yanlarını öğrenmesine engel olmamı. Fakat biri vampirlerle insanların iyi anlaşmasını istemiyor, uzun zamandır içinde kin besleyen biri…
                                                                                               
                                        TANITIM

Chicagonun en yeni vampiri Merit, diğerleriyle iyi geçinmeyi öğreniyor. Yani, diğer doğaüstü yaratıklarla. Ülkenin diğer ucundaki şekil değiştirenler Rüzgârlı Şehirde bir toplantı düzenliyor ve evin Lider vampiri Ethan Sullivan da bir barış işaretçisi olarak onlara çok özel bir koruma tahsis ediyor: Merit. Meritin görevi hem Başkan Gabriel Keenei korumak, hem de vampirlere köstebeklik yapmak.

Merit pişman olacağını bilse de görevi kabul ediyor. Kaldı ki haksız da çıkmıyor. Birileri Gabriele saldırıyor ve Merit çok geçmeden kendini ateş hattının ortasında buluyor. Başını çevirdiği her yerde doğaüstü canlıların anlaşmazlıklarına ve yükselen tansiyona tanık oluyor. 

Vampirlerle şekil değiştirenler arasında yüzyıllardır süren soğuk savaş bitecek mi? Bu savaşta, Merit ve yeşil gözlü Lideri Ethan, hem şekil değiştirenlerle başa çıkmayı hem de aşklarını kurtarmayı başarabilecekler mi? Serinin bu üçüncü kitabını okurken siz de Bir Isırık Daha isteyeceksiniz… 


                                                                        YORUMUM

  Ah bu gözler ne vampir romanları okudu bilemezsiniz.Her çeşidiyle karşılaştım.Güneşte parlayanından tutun sadece hayvan kanı içenine kadar.Anlayacağınız o kadar çok çeşidi çıktı ki bu vampirlerin artık okuduğum hiçbir kitapta şaşırmıyorum.Ve genellikle konularda benzer oluyor.İşte belkide bu nedenden belkide gerçekten serinin ortalama bir seri olmasından  dolayı sıkıcı buldum.

   Konusu için okusam desem öyle çok ilginç diğer vampir romanlarından ayırıcı bir özelliği yoktu.Ayrıca kitaptaki as erkek olan Ethan'ı da hiç sevemedim.Baş karakter Merit'i ise hem sevdiğim hem de sevmediğim zamanlar oldu ve ne yazık ki sevmediğim zamanlar ağırlık basıyor.

   Neden sevmediğin bir seriyi bu kadar okudun derseniz diye söylüyorum kitapları toptan alınmış bulundum ve belkide diğer kitap daha güzeldir umuduyla okudum.Şimdi adil olmak gerekir üçüncü kitap diğerlerine göre çok daha iyiydi.Yine de bu devamını almam için yeterli bir sebep değil.

   Çok çok kötü bir seri değildi yani okunulabilir ama önermiyorum.

  Ayrıca beni seriden soğutmakta büyük bir payı olan Ethan karakterine de buradan selamlarımı yolluyorum.

                                        
                                                                                                                       Kitap Gezgini

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder